Personel Müdürleri İçin Bir Şiir (Charles Bukowski) - Video
PUBLISHED:  Apr 07, 2015
DESCRIPTION:
seslendiren: h. barış beledin (ruvegadsjhfs)
müzik: satori ray - abandoned fields

yaşlı bir adam benden bir sigara istedi
ve ben de özenle iki tane çıkarıp verdim.
''İş arıyorum. Güneşin altında durup sigara içeceğim.''

sefalete ve isyana yakındı
ve ölüme yaslanmıştı.
gerçekten çok soğuk bir gündü, sokaklardan
fahişeler gibi yüklü ve ağır kamyonlar geçiyordu
gümbür gümbür...

çürümeye yüz tutmuş döşeme tahtaları gibi düşeriz
dünya beynine ağırlık yapan kemikten
kurtulmaya çabalarken.
(bifteğin bulunmadığı yalnız bir yerdir Tanrı.)

ölmekte olan kuşlarız
batmakta olan gemileriz-
dünya aşağı sallanıp bize yazlanır
ve biz
kollarımızı açarız
ve biz
bacaklarımızı açarız
sarı çıyanın ölüm öpücüğü misali:
fakat onlar usulca omurgamızı kırarlar
ve zehrimize ''siyaset'' derler.

neyse, sigara içtik, o ve ben -balık kafası düşünceler
kemiren iki küçük adam...

bütün atlar yarış kazanmaz,
sen hapishanelerin ve hastanelerin
göz kırpan ışıklarını seyreder
ve adamlar bayrakkları bebek tutar gibi tutarken
şunu hatırla:

sen kalp, iç organları ve mideden oluşmuş
bir araçsın -özenle tasarlanmış-
bu yüzden Savannah'ya uçacaksan
en iyi uçağa bin;
ya da kiremitte tavuk yiyeceksen
çok özel bir hayvan olsun.
(siz kuş dersiniz; ben kuşlara
çiçek derim.)

ve birini öldürmeye karar verirsen,
bu herhangi biri olsun, belli biri değil:
bazı insanlar daha özel, değerli
parçalardan yapılmıştır: öldüreceksen şayet
bir başkanı ya da Kral'ı
ya da masa arkasında
bir adamı öldürme-
bunların cennetsel boylamları
aydınlanmış tavırları vardır.

karar verirsen,
bizi al
öylece durup sigara içen ve dik dik bakan;
üzüntüyle paslanmışız
kırık merdivenleri tırmanmaktan
ateşlenmişiz.

bizi al:
asla çocuk olmadık
çocuklarınız gibi
aşk şarkılarını anlamayız
sevgileriniz gibi.

yüzlerimiz çatlak muşamba,
efendlerimizin kendinden emin, ağır
ayaklarıyla çatlamış.

havuç kafalarla ve haşhaş tohumuyla
ve çarpık gramerler vurdular bizi;
günlerimizi deli kuşlar gibi ziyan eder
alkolik geceler için dua ederiz.
ipeksi-hasta insan gülücükleri
başkasına ait konfeti gibi
sarmalar bizi;
Parti'ye ait bile değiliz.

çağların kirli beyaz fırçasıyla karalanmış
bir manzarayız.

sigara içeriz, bir incir tabağı kadar uykuda.
sigara içeriz, sis kadar ölü.

al bizi.

bir kvet cinayeti
ya da çabuk ve parlak bir şey: adlarımız
gazetede.
tanınmış, nihayet, bir an için, kır bir atın üstüne oturmuş
geceden bile uzun
bir dağın ağrıyan omurgasından bile uzun
gırtlaklarımızdan patlayarak çıkan
ve daha yeni, daha az planlanmış ülkede
infilak eden
bütün feryatlardan bile uzun
bir kılıcı okşayan
bütünüyle kırlaşmış bir adam tarafından.
bir kılıcı okşayan
bütünüyle kırlaşmış bir adam tarafından.

sigara içiyoruz ve bulutlar bizi fark etmiyor.
Bir kedi geçiyor ve titreyerek Shakespeare'i sırtından atıyor.
mum yağı, mum yağı, bal mumunu andıran mum:
omurgalarımız
bükülmüş ve vicdanlarımız
hayatın bize cimrice dağıttığı
fitilin kalanını
yanıp tüketiyor.

yaşlı bir adam benden bir sigara istedi
ve bana dertlerinden söz etti.
ve şöyle
dedi:
Yaşlanmak bir suç
Merhamet'i ara ki bulasın
Ve nefret parayı
Götürüyor.

sizin babanız olabilirdi o adam
ya da benim.

bir sapık ya da
aziz olabilirdi.

fakat her ne idiyse,
mahkum olmuştu
ve güneşin altında durup
sigara içtik
ve aylaklığımızla
sıranın kimde
olduğuna
baktık.

- ''Günler Tepelerden Aşağı Koşan Vahşi Atlar Misali'', Parantez Yayınları, Syf: 20
follow us on Twitter      Contact      Privacy Policy      Terms of Service
Copyright © BANDMINE // All Right Reserved
Return to top